16 Eylül 2014 Salı

Çocuk Girişimci

Sene 1991 olsa gerek Bitez/Bodrum'un betondan çok uzak olduğu günler, o zaman her yer mandalina bahçesi. O sene her sene olduğu gibi ailecek kamp kurduğumuz yer Yalı Han'ına pansiyonda kalmaya gitmiştik. (Bir çeşit terfiydi aslında!).

Tatiller hep güzeldir ama o yaz tatilinin tadı hala damağımda,  pek güzel günlerdi!!! Güneşten kapkara olmuş cılız çocuk oraya buraya koşturur, hayatta ki en büyük derdi öğlen uykusuna bikinisinin üstünü çıkarmadan yatmak olan çocuk!!! ( uykudan bir uyanıyorum bikinimin üstü yok, başlıyor patırtı, neden çıkardın anne neden??? )

İşte gene güzel günlerin birinde sahilde arkadaşlarla yürüyüş yapıyoruz,yüzlerimiz güneşten yanık,saçlar ıslak. Bir de baktık birkaç çocuk denizden ve sahilden topladıklarıyla bir tezgah açmışlar. İsmini hatırlayamadığım arkadaşım (Bursalıydı, karavanda kalıyordu, benden bir yaş büyüktü?!?) ve ben tezgahı görünce çok heyecanlanmıştık, başladık çocuklarla pazarlığa. Tezgahı ne yapıp edip almalıydık, bizim olmalıydı. Öyle de oldu, sıkı pazarlığın sonunda iki ufaklığın cep haçlıkları birleşti ve çocukların bizimle birlikte tezgahta oturmaları şartıyla tezgah bizim oldu.

Çok kısa sürede denizden çıkan ürünlerimizi aile bireyleri haricinde herkese sattık (işte bu çok önemli!!!). Satıştan o kadar keyif almıştık ki babamla bir anlaşma yaptık. Bize kazandığımız para kadar ekstra para verecek ve 2. parti ürünlerimizi gidip Bodrum'daki incik boncukculardan seçecektik. Bodrum çarşıya gittik itinayla ürünlerimizi seçtik.



İkinci parti ürünlerimiz daha göz dolduran parçalardı. Heyecanla her gece tezgahımızı kuruyorduk. Turistlerde merakla tezgahımızı inceliyor ve ürünlerimizi alıyordu. Kısa sürede elimizdeki ürünlerin büyük bir çoğunu satmıştık. Hatta artık stratejik bile düşünmeye başlamıştık, Pazartesileri çıkmalayalım Bitez'de kimse olmuyor, Cuma güzel gün gibi satış ve verimlilik odaklı düşüncelerimiz gelişmişti.

Bu satış tecrübesi taaa ki ben midemi üşütene kadar devam etti. Bana da güzel bir çocukluk anısı olarak kaldı. Uzun yıllar bu anıyı ballandıra ballandıra anlattım.

Fakat sadece çocukluk anısı değilmiş! Hem ailemiz hem de tezgahtan ürün alan turistler ne kadar güzel yön vermişler bize. Ailemiz başta çakıl taşlarına verdiğimiz cep harçlığı için sonrasında bir tek ürün bile almadan tezgahı geliştirmemize yardım ederek destekçimiz olmuş. Ya tanımadığımız turistlere ne demeli, çocuk girişimcilere ''fakfuk fonu'' edasıyla yardım etmişler. Muhtemelen çocukların hevesi kırılmasın diye turistler parayla satın aldı deniz kabuklarını, aileler de para kazanmanın tadına varsın çocuklar  diye kendileri satın almadılar ürünleri ancak ikisi de bize güzel hayat tecrübesi vermiş oldu.

Kimbilir belki o sebepten Mimami Design' ı (tık tık) kurmuşuzdur.

Bol gülüşlü günler....

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Mrs. TikiTaka©