28 Eylül 2014 Pazar

Yeni Ebeveyn Sendromu: Çocuğunla Birinci Çoğul Şahıs Ekiyle Konuşma

Ebeveyn olmak tarifi zor güzel bir duyguyken, anne babanın bünyesinde farklı farklı değişikliklere sebep olur. Bu değişikliklerin en eğlencelisi anne kişinin ya da baba kişisinin (genelde ikisi birlikte) konuşma şeklinin bir anda değişmesidir. Çocuğum yokken çocuklu kişilere  bu konuşma değişikliğinden dolayı sıklıkla güldüğüm doğrudur, fakat Arya doğduktan sonra anladım ki yeni ebeveyne sihirli değnek değmişcesine birşeyler oluyor ve kişi kolaylıkla kendisindeki genelde absürd olan değişikliklerin kolay kolay farkına varmıyor.

Eğer siz de garip bir dil kullanmaya başladıysanız ''Yeni Ebeveyn Sendromuna'' aşırı derecede maruz kalmışsınız demektir. 

Yeni ebeveyn sendromu aslında kolaylıkla kontrol altına alınabilir lakin tedavinin en önemli kısmı ebeveynin durumu FARK etmesidir ki bu ne yazık ki dünyanın en tatlı minnağıyla uğraşırken pek mümkün olamayabilir.
       

Peki ebeveyn sendromunu nasıl teşhis ederiz ?

Temelde  bu sendromun 3 seviyesi bulunmaktadır.

Birinci seviye:

Bebek sahibi olmakla bir anda pörtleyen yeni hayat ebeveynin diline vurur ve otomatik olarak anne  ve babanın günlük hayatına giriverir. Sendromun ilk evresi Maşallah! Maşallah! Maşallah! evresidir ki her üç kelimeden neredeyse ikisi maşallah’dır, bir de bunu karşındakine söyletme durumu vardır ki tehlikenin giderek arttığını gösterir. Durum tam olarak şöyledir.

Arkadaş:Ne güzel uyuyor bebeğin!
Anne:Maşallah!
Arkadaş:???
Anne: Maşallah diyelim!!!
Arkadaş:Aaaa tabi maşallah canım!

Bu durumda senin ne kadar dini praktikleri yerine getirdiğinin veya ne kadar  dini inanca sahip oluduğunun pek önemi yoktur. Önemli olan minik bebeği dört koldan garantiye almak ve güvenli tutmaktır. Yatırırken maşallah, tütüttüüü, kaldırırken hay maşallah, dağlara taşlara gibi bir hal alır konuşma dili. Yani anlayacağınız insan bazen kontrolden çıkıyor!!!.

Mesela biz nazardan pek çok korkan bir çiftiz, tabii bu durum biz de Arya’dan sonra nasıl vücut buldu derseniz nazarla ilgili neredeyse tüm rituelleri gerçekleştirerek( nazar boncuğu,kem göz, tuz yakma,kurşun dökme) içimizi rahatlamaya çalışarak. Neyse ki ilerleyen günlerde kontrolü tekrar ele geçirdik ki sıkıntıyı fazla ilerlemeden hallettik. Yoksa her gelen gidenin arkasından tuz yakmak Arya'yı yanan tuzun üstünden geçirmek falan mantıklı iş değildi.

İkinci seviye:

Bu ikinci seviyede durum giderek daha komik ve kontrol edilemez bir hal alıyor. Burada durum ebeveynin bebeğine hitap şeklidir. Eğer yeni ebeveyn olmuş arkadaşlarınızı inceleyecek olursanız birçoğunun bebeğine ‘’annecim, babacım’’ diye hitap ettiğini rahatlıkla görebilirsiniz. Bu komiklikte bebeğin doğumuyla birlikte database'e otomatik yükleniyor. Şahsen ben kullandım ve durumun komikliğini farkeder etmez, kendi kendimle bir iki dalga geçme, durumu ortalığa dökmeye çalışarak içimde ki küçük canavarı söndürmeyi başardım. Ama aramızda kalsın bugün Alican Arya'ya ''babammmm, babammm'' diye sesleniyordu:)) 

Durumu canlandıracak olursak!

- Annecim yemeğin bitmemiş!
-Babacım altını değiştirelim mi!!!
-Annecim meme mi istiyorsun!!!


Bu derecenin pik yaptığı nokta  ise pek sevgili sevgiliye, eşinize, kocanıza,hayat arkadaşınıza ‘’babamız’’ diye hitap etme durumudur ki of facebook ta fotoğrafların altında okudukça içim daralıyor. Durum aynen şudur;

-Babamız eve geldi.
-Babamızla geziyoruz.
-Babamız gitti.

Üçüncü seviye:

Ebeveynin çoğul konuşma durumudur kanımca derecelerin en tehlikelisidir. Acilen kontrol altına alınması gereken bir durum olduğunu düşünmekteyim. Fakat facebooktan takip ettiğim kadarıyla bu seviyede olan birçok kişi var. Bana kalırsa bu kullanımda diğerileri gibi bilinçsizce anne babanın ağzından çıkıyor ancak aşağıdaki cümleleri dikkatli okuyacak olursanız çocuğun bireyselliğini ezici bir şekilde yok eden bir konuşma türüdür çoğul kullanım.

 -Annecim daha yemeğimizi bitirmedik. (kafa tümden karışık)
- Babacım  gel tuvaletimizi yapalım. (ikinizin ki aynı anda mı geldi !?!?)
-Artık çişimizi tuvalete yapıyoruz.( sen 30 yaşında kadınsın daha önce nereye yapıyordun ki)
-Annecim uykumuz geldi değil mi?!?!? ( nasıl yani ! daha yeni geldin kalkacak mısın!?!?)
-Bugün ilk defa okullu olduk. (aaaa master programına mı başladın hayırlı olsun!)
-Biz bugün okumayı söktük. (nasıl!?!?)
-İlk dişimiz çıktı (20'likler mi geldi!?!?)
-Biz sünnet olduk? (ne??? kim?? )

Bu gibi örnekleri çoğaltmak kolaylıkla mümkün. Bu konuşma şeklini tehlikeli yapan çocuğunun çişini kendi çişi gibi benimseyen ebeveyn yarın kolaylıkla çocuğu yerine seçimler yapmayı kendinde hak olarak görüp '' biz bugün meslek seçimimizi yaptık'' diye bilir. Ne de olsa  çocuk demek anne baba demek biz demekten yola çıkarak.

Bizde durum ne halde derseniz fark edebildiğimiz kadar kontrol altında(ama bu yazıyı yazarken gene annecim , annecim diye dolanmaya başladım evin içinde!!!!). Ancak daha önce yazdığım gibi durumu fark etmek kolay olmuyor.  Bu yüzden en iyisi çocuksuz arkadaşlar ola ki bu yazıyı okuyorsanız ''Yeni Ebeveyn Sendromuyla'' karşı karşıya olan arkadaşlarınıza çaktırmadan bu yazıyı gönderin ki minnakların bireysellikleri baltalanmasın hem de arkadaşınız kendine gelsin!

Bir sonra ki yazı günde 25 kere bebeğinin fotoğrafını paylaşıp bir de alttan çocuğu konuşuyormuş gibi yorum yazan anne baba mı olsa??? Yoksa bu kadarı yeterli bir mesaj mı?!?!?!?

Bol gülüşlü günler.....
























Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Mrs. TikiTaka©