Bugün hava güzel dedim ki anneme
Haydi kalk giyin de çıkalım biraz
Bak cıvıl cıvıl kuşlar uçuyor
Dalları basmış erikle kiraz
Çoluk çocuk (sadece Arya!)cümbür cemaat
Piknik yapalım ne dersiniz ha?
Ev halkı uçtu yihhu aslan Gülo sen çok yaşa!!!
Kulağa çok hoş geliyor değil mi???? Ama işin aslı nasıl bir bakın!!!!
Arya bu hafta 3 gün öğle uykularını ekti!!! Uykuya bu kadar takıntılı olan ben Gülo'yu derinden sarsıyor!!! 28 aylık bebem öğlen 1-1.5 saat uyur akşam da 21:00-21:30'da uykuya dalardır. Bu hafta ise öğlen uykuları sebebini anlamadığım bir nedenden dolayı kayboldu???? Hal böyle olunca günün ilerleyen saatlerinde ruhunda vuku bulan 2 yaş sendromuna bir de uykusuzluk ekleniyor ki, tam manasıyla ballı kaymak oluyor bizim yavrucak.
Dünde işte aynı böyle bir gündü. Arya uyumuyorsa güneşi kaçırmayalım, bizde kendimizi sahile atalım,birer kahve içelim, Arya parkta oynasın, denizi koklayalım gibi daha birçok fantazi içeren hayaller kurduğumuzu yola çıkmamızın 5. dakikasında anlamış olduk.
Bizim evin kesin kuralıdır eğer Arya ile ilgili birşey olacaksa örneğin bu yanımıza bebek arabasını almak olabilir, herşeyi kendisine sorulur ki nitekim dün sordum ''Canım kızım yanımıza bebek arabanı alalım mı??? Servisi beklemeden merdivenlerden inip sahile gidelim diyoruz ne dersin???
Cevap almayalım anne oluyor. Ve Anneanne,anne ve torun üçlüsü olarak dışarıda buluyoruz kendimizi.
İlk mızıldanma daha apartmandan çıkmadan elini tutmayacağımla başladı (şanslıymışım ki 5 saniye içinde anlaşma sağladık), ilk ağlama daha evden 30 metre uzaklaşmadan beni kucağına al diye gerçekleşti, ilk kriz ise ilk ağlamadan 10 dakika sonra çöp kutularının ve cam kırıklarının olduğu yerde kendini yerlere atmak, çişini altına yapmak ve ne üstünü değiştirmemize ne eve geri dönmemize izin vermemek suretiyle gerçekleşti.
Neticede benim düştüğüm durum!!!! Cam kırıkları dolu kaldırımda kendini atmaya çalışırken onu tutma çabasıyla cebelleşiyorum, hani şu sokak ortasında çocuğunu sürükleyen anne babalar var ya aynen öyle gözüküyorum!!!! Ve kendi kendime çok KINADIN bilip bilmeden, belki kadında aynı senin gibi bir krizin ortasında çocuğunu yerdeki balgamdan korumaya çalışıyordu diyorum. Arya'nın ben çişli çişli parka gidicem,otobüse binicem nidaaları arasında İETT otobüsündeyiz, 2 dakikada İstinye migrosta çorap alırken buluyoruz kendimizi ama orada ayrı bir kriz bizi bekliyor. Arya çoraplarını değiştirmek istemiyor, birlikte değiştirelim hadi benimkiler ayağımı sıktı bahanesiyle bana da çorap alıyoruz ve kendimizi jet hızıyla onu giydirip biran önce tuvaletten çıkma çabasındayız. Üstü başı temizlenen Arya'nın keyfi yerine geliyor ama annem ve ben enkaza dönmüş durumdayız.
