21 Haziran 2014 Cumartesi

AYYAKKABI USTASI


Bir varmış bir yokmuş uzak diyarların birinde çalışkan ve dürüst bir ayakkabı ustası eşiyle birlikte yarısını dükkan yaptıkları evde yaşarmış. Gel gör ki bu ayakkabı ustası yaşamını devam ettirebilmek için çok fazla para kazanamıyormuş ancak usta her gün sevdiği işi yapmak için çabalıyormuş.

Günlerden bir gün ayakkabı ustası gene çok çalışmış ve günün sonunda ertesi güne yapacağı ayakkabıyı çok yorulduğu için yetiştirememiş ancak ayakkabının modelini hazırladıktan sonra ertesi gün herkesten ve herşeyden önce kalkıp bu ayakkabıyı bitiririm demiş kendi kendine ve  derin bir uyku çekmek için yatağına doğru gitmiş. Yatmadan önce tüm iyi niyetiyle herkes için mutluluk, sağlık, huzur dilemiş ve mışıl mışıl uyumuş.

17 Haziran 2014 Salı

Hayat Kurtaran Şarkılar Vol:333

Arkadaş senin 30'undan sonra neyine yılların alışkanlığını değiştirmek!!! Ahahaaa işte böyle sudan çıkmış balık gibi, Amerika'yı keşfeden KrisToF gibi, yüzme bilmeyip ayağım bi deniz görsün diyerek kayıktan denize atlayan meraklı kişilik gibi, öğrendiği yol güzergahı dışında başka bir yolda araba kullanamayan arkadaş gibi,  şaşkın ve şebeleğim nedeni ise mutfak harçlıklarımla biriktirip aldığımız MAC bilgisayar, Alican'ı burada duyar gibiyim ne mutfak harçlığımış bitmedi gitti, bilgisayar aldı, işi için deriler aldı top top!!!
Yılların alışkanları değişmiyor, elim gidiyor bir yerlere hoop onca uğraş boşa....
Yaşlandım galiba esneklik, kıvraklı minimumdan bile az seviyede ve aklıma şu şarkı geliyor.



8 Haziran 2014 Pazar

Bir Annenin Yeni Yıl Listesi: Ara Değerlendirme

Yılın ortasına gelmişken ve Arya'da artık bebek olmaktan çıkmış çocuk olma yolunda ilerlerken daha önce yazdığım "Bir annenin yeni yıl listesi" adlı listenin üstünden geçme zamanı geldi. Bakalım neler dilemişim ve hangileri olmuş:)



3 Haziran 2014 Salı

Çocuklara Hobi Kazandırma

Sevgilim ve ben bazı konularda enteresan bir çiftiz mesela çok fazla eşya sevmeyiz ancak konu el uğraşlarına geldiği zaman hastalık derecesinde merakımız olduğunu biz saklamak istesek bile evimizin durumu eleverir.
Örneğin evin bir köşesinde bir adet klarnet, bir adet anfi, bir adet bas gitar duruyor fiskos köşesi yerine ya da Arya'nın doğumundan önce alınan boya kalemleri, sulu boya setleri, ahşapları yakıp süslenmesine yarayan kalem ve uçları (bunu yeni aldık daha kullanamadık!!!), açılmamış seramik hamurları, kartonlar, renkli renkli bantlar, renk renk ipler, kağıtlar  ve en son bilen bilir benim merak sardığım deri çocuk ayakkabısı yapım malzemeleri ve dikiş makinası. Eeee bahar geldi biz çiceksiz, otsuz, domatessiz yaşayabilen insanlar değiliz bahçe malzemelerimiz olmazsa mutsuz oluruz biz. Bazen iyi ki burada apartmanda oturmayı şeçtik bu işleri yapabileceğimiz çok alanımız olmadığı için birçok malzememiz Türkiye'de kaldı diye seviniyorum. Yoksa son evimizden kalma kaç metre olduğunu hatırlamadığım hortumumuz, keserimiz, küreğimiz ve tırmığımız ve bahçe işlerini yaparken kullandığımız hasır şapkalarımız hala bizi beklemekte. Düşünün ki Türkiye’den taşınırken annecim bana yardım ediyordu ve kendisi bir dönem boyunca sürekli “Arya büyüyünce hiç kırtasiye malzemesi almayın, bunlar Arya'yı üniversiteye kadar götürür” diye söylendi. Ama gel gör ki Kanada’da bile yeni koliler yaptık kendimize.(napacaksın bizde bu şekiliz arkadaş:))



Mrs. TikiTaka©