22 Aralık 2014 Pazartesi

Döndüm!!!!!!!



İnternetsiz geçen onca zamandan sonra..... İşte geldim burdayım.......Anlatacak çok şey aslında başımıza neler geldi,yeni evimiz nasıl,Arya okula gidiyor mu, Mimami Design da işler güçler nasıl hepsini anlatmak istiyorum ama önce saat 2'deki iş görüşmesi için hazırlanmam gerek, yaaaaa bi de İK'cı olarak iş görüşmesi maceralarım var ki sormayın gitsin, neyse  sevgiyle kalın.

Bol gülüşlü günler....

































































































































































































11 Kasım 2014 Salı

ANNE MODASI: ALIŞVERİŞE Mİ ÇIKSAK???




































Dün alışverişe çıksam neler alırdım diye düşündüm. Sabah sabah dergilerde gezinirken bakın orataya neler çıktı?!?!? Aslında alışveriş bahane maksat yeni öğrenmeye başladığım photoshop programında pratik yapmak:))) Şimdi bu yazıyı okuyan pek sevgili arkadaşlarım bir photoshop kalmıştı yapmadığın diyeceklerdir biliyorum ancak onlara şunu söyleyebilirim Arya doğduktan sonra bu öğrenme işinde kendimi bir türlü durduramıyorum. Nedenlerini kendimce tespit ediyorum belki sırası gelince buraya yazarım.

8 Kasım 2014 Cumartesi

SİZİN RENGİNİZ HANGİSİ???

Eski işyerinden bir arkadaşım bir gün pat diye şöyle söyledi; Gül biliyor musun senin rengin kırmızı!!!??? Bu beklenmedik yorumla karşılaştığım için biraz şaşırmıştım ve neden böyle bir kanıya vardığını sordum. O da başladı örneklerle anlatmaya. Sonuçta şuna vardık ben işyerinde gayet renkli giyinen bir insan olmama rağmen mutlaka ve mutlaka kırmız rengi üstümde bulunduruyordum. Gerçektende öyleydi ne yapıyor ne ediyor, hiç kırmızı birşey bulamazsam kırmızı bir kalemle saçımı topluyormuşum ama hiç haberim olmamış o güne kadar.

4 Kasım 2014 Salı

⇒ ⇒ ⇒ ⇒
























































Selam Herkese,

Eğer ara ara bloğuma bakan olmuşsa yaptığım ufak değişikliği fark etmişsinizdir. Görünüm ve bloğun ismini değiştirmeyi uygun buldum çünkü Balık burcu insanı olarak ben (burçlara da inanmam aslında ama neyse) pek bir severim değişikliği, hareketi, kıtalararası taşındık gene yine heyecan kapladı içimi, ama çok güzel gözümde büyüyormuş numarası yaptım o ayrı mesele.

24 Ekim 2014 Cuma

Sıradan Bir Gün ve Uzun Yürüşler İçin Çocuk Taşıma Çantaları



Kışın yaklaştığı şu günlerde bahardan kalan fotoğrafları bizim gibi kamp yapmayı seven aileler için paylaşmak istedim. Eğer siz de ben çocuğumu alır dağ tepe bayır dolaşırım diyorsanız '' baby carrier backpack'' olarak satılan ürünlere şöyle bir göz atmanız yararlı olabilir.

16 Ekim 2014 Perşembe

Graffiti Sever Şehir Montreal




Graffiti denilince bir çoğumuzun aklına 1940 Berlin Duvar'ı ve 1960 'larda Amerika'da politik görüşleri duyurmak için bazı grupların graffitiyi kullanmaya başlaması gelir. Lakin insanoğlu yerden aldığı taşla mağra duvarlarını resmetmeye başladığı günden beri hayatımızdadır graffiti.  Türkiye'de ise daha çok büyük kitlelere hitap etmesi Gezi Parkı günleridir. Graffitiyle ilgili en büyük karışıklık ''Vandalism'' ile karıştırılmasıdır. Vandalism; bilerek istiyerek kamu malına zarar vermektir, graffiti ise belli bir konuya dikkat çekmek içindir. Hala birçok ülke graffitinin bir sanat olduğunu kabul etmemekte ve illegal olarak değerlendirmektedir.


28 Eylül 2014 Pazar

Yeni Ebeveyn Sendromu: Çocuğunla Birinci Çoğul Şahıs Ekiyle Konuşma

Ebeveyn olmak tarifi zor güzel bir duyguyken, anne babanın bünyesinde farklı farklı değişikliklere sebep olur. Bu değişikliklerin en eğlencelisi anne kişinin ya da baba kişisinin (genelde ikisi birlikte) konuşma şeklinin bir anda değişmesidir. Çocuğum yokken çocuklu kişilere  bu konuşma değişikliğinden dolayı sıklıkla güldüğüm doğrudur, fakat Arya doğduktan sonra anladım ki yeni ebeveyne sihirli değnek değmişcesine birşeyler oluyor ve kişi kolaylıkla kendisindeki genelde absürd olan değişikliklerin kolay kolay farkına varmıyor.

16 Eylül 2014 Salı

Çocuk Girişimci

Sene 1991 olsa gerek Bitez/Bodrum'un betondan çok uzak olduğu günler, o zaman her yer mandalina bahçesi. O sene her sene olduğu gibi ailecek kamp kurduğumuz yer Yalı Han'ına pansiyonda kalmaya gitmiştik. (Bir çeşit terfiydi aslında!).

Tatiller hep güzeldir ama o yaz tatilinin tadı hala damağımda,  pek güzel günlerdi!!! Güneşten kapkara olmuş cılız çocuk oraya buraya koşturur, hayatta ki en büyük derdi öğlen uykusuna bikinisinin üstünü çıkarmadan yatmak olan çocuk!!! ( uykudan bir uyanıyorum bikinimin üstü yok, başlıyor patırtı, neden çıkardın anne neden??? )

İşte gene güzel günlerin birinde sahilde arkadaşlarla yürüyüş yapıyoruz,yüzlerimiz güneşten yanık,saçlar ıslak. Bir de baktık birkaç çocuk denizden ve sahilden topladıklarıyla bir tezgah açmışlar. İsmini hatırlayamadığım arkadaşım (Bursalıydı, karavanda kalıyordu, benden bir yaş büyüktü?!?) ve ben tezgahı görünce çok heyecanlanmıştık, başladık çocuklarla pazarlığa. Tezgahı ne yapıp edip almalıydık, bizim olmalıydı. Öyle de oldu, sıkı pazarlığın sonunda iki ufaklığın cep haçlıkları birleşti ve çocukların bizimle birlikte tezgahta oturmaları şartıyla tezgah bizim oldu.

Çok kısa sürede denizden çıkan ürünlerimizi aile bireyleri haricinde herkese sattık (işte bu çok önemli!!!). Satıştan o kadar keyif almıştık ki babamla bir anlaşma yaptık. Bize kazandığımız para kadar ekstra para verecek ve 2. parti ürünlerimizi gidip Bodrum'daki incik boncukculardan seçecektik. Bodrum çarşıya gittik itinayla ürünlerimizi seçtik.



İkinci parti ürünlerimiz daha göz dolduran parçalardı. Heyecanla her gece tezgahımızı kuruyorduk. Turistlerde merakla tezgahımızı inceliyor ve ürünlerimizi alıyordu. Kısa sürede elimizdeki ürünlerin büyük bir çoğunu satmıştık. Hatta artık stratejik bile düşünmeye başlamıştık, Pazartesileri çıkmalayalım Bitez'de kimse olmuyor, Cuma güzel gün gibi satış ve verimlilik odaklı düşüncelerimiz gelişmişti.

Bu satış tecrübesi taaa ki ben midemi üşütene kadar devam etti. Bana da güzel bir çocukluk anısı olarak kaldı. Uzun yıllar bu anıyı ballandıra ballandıra anlattım.

Fakat sadece çocukluk anısı değilmiş! Hem ailemiz hem de tezgahtan ürün alan turistler ne kadar güzel yön vermişler bize. Ailemiz başta çakıl taşlarına verdiğimiz cep harçlığı için sonrasında bir tek ürün bile almadan tezgahı geliştirmemize yardım ederek destekçimiz olmuş. Ya tanımadığımız turistlere ne demeli, çocuk girişimcilere ''fakfuk fonu'' edasıyla yardım etmişler. Muhtemelen çocukların hevesi kırılmasın diye turistler parayla satın aldı deniz kabuklarını, aileler de para kazanmanın tadına varsın çocuklar  diye kendileri satın almadılar ürünleri ancak ikisi de bize güzel hayat tecrübesi vermiş oldu.

Kimbilir belki o sebepten Mimami Design' ı (tık tık) kurmuşuzdur.

Bol gülüşlü günler....

10 Eylül 2014 Çarşamba

Hastalık Mevsimi ve Bir KocaKarı Yöntemi Hikayesi


Türkiye'ye dönmek için günleri saymaya başladığımız bugünlerde (5 haftamız kaldı!!!!), hava bize ufak bir şaka yaptı ve 8 Eylül'de ilk kar yağışıyla kış ayına kocaman bir ''Merhaba'' dedik.  Ancak gene normale döndü (yupppiiii gitmeden gezebileceğiz) lakin!!!! 

Soğuyan havalar demek kreşe giden Arya'nın ister istemez daha az sokağa çıkması (hergün çıkıyor ancak süre yaz ayları kadar uzun olamıyor!!!) ve arkadaşlarıyla birbirlerine hastalık bulaştırması demek!!!, vallahi anlamıyorum bu işi. Geçenlerde Arya'nın burnu akıyordu, sınıfa onu almak için gittiğimde bir de ne göreyim '' yaşasın sümük kardeşliği'' ,'' yaşasın sümükle gelen baloncuklar'' şeklinde tüm çocuklar.

9 Eylül 2014 Salı

YENİ OKUL VE KREŞ DÖNEMİNE BAŞLARKEN


Aslında  toplamda 7 gün süren 2500 kilometrelik Kanada British Columbia araba yolculuğumuzu 21 aylık kızımızla nasıl başardığımızı anlatacaktım lakin?!?! 

Dün kızımı kreşten almaya gittiğimde yaşadığım bir tecrübenin başlayacak okul ve kreş döneminde Türkiye'deki ailelerinde aklında olması gerektiğini düşündüm.

Dün her zaman ki gibi öğleden sonra saat 15:00'te kızımı almak için kreşteydim çocuklar verilen yemeği çok beğenmiş olmalılar ki hala daha masada hapur hupur yemek yiyorlardı. Ben de kızımın yemeğini bitirmesini beklerken görevlilerden biri fire!fire!fire!

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Tarihe Bir Not!!!!

Arya dün seninle Vancouver'ın altını üstüne getirdik. Parklarda dolaştık, papağanları görünce birlikte heyecanlandık, "Ariel ve Flounder" hikayesini çok sevmenden olsa gerek en çok köpekbalıklarını izlemek istedin. Bir ara nazlandın seni sırtımda taşıdım, birlikte havuza girdik çıktık.


Gecenin sonunda dahi bitmek bilmeyen enerjine hayran kaldık.
Artık otele doğru yürüdüğümüz dakikalarda kocaman yemyeşil bir parktan geçiyorduk ki ayakkabılarını çıkardım ayağından. Çünkü çimenler çıplak ayakla güzel!!! 
Benden ayrılıp arkana bakmadan heyecanla koşturdun. 
O kadar heyecanlıydın ki hiç yolun sonunda hop diye çömeleceğin aklıma gelmemişti?!? 
Küçük ellerin meşgul, bir yandan elbiseni düzeltiyorsun bir yandan çimlerle oynuyorsun öte yandan bize laf anlatıyorsun. 
Seni öyle görünce birden mutlu oldum çünkü aynı zaman diliminde ben de seninle aynı şeyleri yapıyordum. 
O an zaman durdu, herşey fululaştı hayatta bir sen vardın net olan.

Bol gülüşlü günler....

21 Ağustos 2014 Perşembe

Gezelim Görelim:Kanada

Bu sene leyleği havada gördüğümüz doğrudur. Ekim sonu Türkiye'ye döneceğimiz ve Alican'ın tüm izinlerini bitirmesi gerektiği için bu yazı bol tatilli geçiriyoruz. Hiç şikayetçi değiliz bu durumdan.


Bu haftasonu Vancouver yolcusuyuz, normalde yolculuk 13 saat sürüyor ancak çocuklu hayatta o kadar yolu bir tam günde bitirmemiz hem bize hem de Arya'ya büyük sıkıntı olacağı için tatil planımızı kamp konaklamalı, durmalı kalkmalı yapmaya karar verdik.

İlk iki gün 3 saat yoldan sonra Kanada'nın güzel parklarında kamp yapacağız sonra ver elini Vancouver, dönüşte gene ilk iki durakta kamp yapıp Arya'ya mümkün oldukça yolun uzunluğunu hissettirmemeye çalışacağız.


İlk konak yerimiz Jasper olacak:


Daha önce Jasper ziyaret ettik ancak hiç kamp yapmamıştık.

İkinci durağımız Kelowna olacak:


Üçüncü durağımız Vancouver:




Dördüncü durağımız Kamloops:


Beşinci ve son durağımız Banff:



Fotoğraflardan anlaşıldığı gibi heyecanlanmamak pek elde değil, umarım herşey yolunda gider ve dönüşte çocuklarla uzun yolculuğa nasıl çıkılır, nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri verebilirim.

Bol gülüşlü günler...

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Anne Blogger Arıyorum, Ciddi Düşünüyorum!



Kuzum şu Türkiye'deki anne blogger familyasına neler oluyor hiç anlamıyorum vallahi!!! Sanırım birileri demiş ki herkes birbirinine laf ederse topluca trend topiK oluruz.  Twitterı bir açıyorsun, ööööhhh!!!! , sinir, sters oluyorsun. Nedeni ise gelen laf etmiş giden laf etmiş, onun analığı, bunun çaktırmadan reklam parası istemesi, biri takmış sağlıklı yaşama ama çocuk tabletle uyuyor eliştirisi, diğeri sosyalist takılır ama alttan gizli elitist mesajlar verir,vs.vs.vs. ve sonuç olarak hiçbiri birbirini beğenmez.

Bu yazıyı okurlarsa eminim bana pek bir kızarlar ve hemen beğenmeyen sağdaki ''unfollow'' kısmına basabilir derler biliyorum. Zaten yaptım ben o işi. O gitti bu gitti, kala kala elimde bir ''GeCe'' kaldı. O da olmasa çok yalnızım. 

Okuyacak takip edecek, aklı selim, positif düşünen, yapıcı anne blogger arıyorum, arkadaş olalım, paylaşalım, işbirliği yapalım,kaynaşalım. Acaba çok şey mi istiyorum ya da ilan mı versem ''Anne Blogger Arıyorum, Ciddi Düşünüyorum'' diye, olur mu dersiniz???

Bol gülüşlü günler



14 Ağustos 2014 Perşembe

Çocuklu Hayat ve Özel Hayat Dengesi

Çocuklu hayatla birlikte kadınların içine düştükleri en büyük sorunsal kendi hayatından ödün vermek olur. Hamilelik döneminde çocuğumu nasıl yetiştiririm, neleri yaparım, neleri yapmam gibi konulara pek bir kafa yoruyoruz ancak konu kendi hayatıma kaldığım yerden nasıl devam ederim sorusuna

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Bebek Ürünleri Part 1

Özellikle ilk bebeğinize hamileyseniz zaman harcadığınız en büyük konulardan biri bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra hangi ürünleri kullanacağınıza karar vermek oluyor. Biz bu konuda birçok forum okuyup, tavsiye dinledik ancak her ailenin yaşam tarzından doğan farklılıklar olduğu için ürün seçerken nerede,ne kadar süre ve ne kadarlık bir bütçeye sahip olduğunuzu önemli. Ancak ürünleri belirlerken bebek hazırlıklarınında aynı evlilik hazırlıkları gibi dipsiz bir kuyu olduğunu unutmayın bazen günlerce düşünüp aldığınız bir ürünü bir kere bile kullanmadan kenarda tutabiliyorsunuz. İşte tam bu yüzden ihtiyaçları ilk başlarda temel ürünlerle belirlemek en iyisi gibi geliyor bana ve biz de çok işe yaradı.


Bu yazıdaki ürünler bizim kullanmaktan çok memnun kaldıklarımız. Bir numarada Ergo baby bebek taşıyıcısı , ürün ilk başta birazcık fiyat olarak pahalı gözüküyor ancak kullandıktan sonra memnun kalmamak pek elde değil. Ergo baby ile Arya'yı hem çok kolay uyuttuk hem çok rahat bir şekilde emzirdim hem de her yere kolayca taşıdık.

İkinci ürün banyo filesi genelde bebek küvetine takılan banyo fileleri tercih ediliyor ancak eğer bizim gibi siz de çok gezen bir aileyseniz küveti yanınızda her yere taşıyamadığınız için pek kullanışlı olmuyor ne yazık ki, onun yerine açılıp kapanan fileler her yerde küvetsiz iş görüyor.

Üçüncü olarak Nuna park yatak gene çok gezen aileler için çok kullanışlı diğer park yataklardan ayrılan en önemli özelliği açılıp kapanmasının çok kolay olması tek elle yapabiliyorsunuz. Yatağın kurulumu sadece 2 dakika sürüyor ancak başka marka park yataklar genelde 10 dakikalık bir kurulum istiyor.

Dördüncü üründe tabi ki Graco marka tarvel sistem bebek arabası. Kanada'ya gelmeden önce acaba bebek arabasını buradan mı alsak diye çok düşünmüştük ancak sonunda Türkiye'den Graco'yu aldık ve Kanada'ya geldiğimizde bir de baktık herkes Graco bebek arabası kullanıyor!!! Travel sistem bebek arabaları özellikle kış bebekleri için inanılmaz kullanışlı, bebeğin üstünü uyuduğu zamanlarda iki taraftan kapatabiliyorsunuz. Ayrıca 6 aydan sonra tekrardan bebek arabası almanıza gerek kalmıyor. Fiyat performansıda diğer bebek arabalarına göre daha uygun.

Bu dört ürün alınması şart olan temel ürünler bir sonra ki yazıda biraz daha detaylı bir liste yapacağım.

Bol gülüşlü günler....





8 Ağustos 2014 Cuma

Anne Modası: Cut Off Jeans / Yırtık Kotlar

Ağustos ayı ile birlikte blog uma yeni bir bölüm eklemek istiyorum umarım istikrarlı bir şekilde devam edebilirim. İstikrarlı diyorum çünkü blog yazma işi

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Çok Dilli Çocuklar



Herhalde Arya'ya 6 ya da 7 aylık hamileydim, benim gibi hemen hemen aynı dönemde hamile olan arkadaşımın peyzaj ofisine ziyarete gitmiştik.Kakaro kokoro yaparken bir müşteri geldi ve kadıncağızın Türk olmasına rağmen çocuklarıyla İngilizce konuşmasından inanılmaz rahatsız olduğumu hatırlıyorum. Alican'a bakıp gözlerimi kocaman açmıştım ''asla yapmayalım'' demek için.

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Bol Kahkahalı Uçak Yolculuğu Mu???


Eğer Google efendiye "sticker takıntısı" diye arama yapıp bula bula benim bloğu bulduysan bil ki doğru yerdesin pek sevgili okuyucu. 

Hani vardır ya öğrenci evine özene bezene almak istediğin ikinci el komidinin üstünde ucu birazcık yırtılmış olan Kara Ṣimsek sticker'ından dolayı

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Hayat Kurtaran Ṣarkılar: Clean Bandit "Rather Be"

Tatildi, okuldu derken gene ihmal ettim seni blogcuğum ama merak etme haftaya kendime gelmiş olurum.

21 Haziran 2014 Cumartesi

AYYAKKABI USTASI


Bir varmış bir yokmuş uzak diyarların birinde çalışkan ve dürüst bir ayakkabı ustası eşiyle birlikte yarısını dükkan yaptıkları evde yaşarmış. Gel gör ki bu ayakkabı ustası yaşamını devam ettirebilmek için çok fazla para kazanamıyormuş ancak usta her gün sevdiği işi yapmak için çabalıyormuş.

Günlerden bir gün ayakkabı ustası gene çok çalışmış ve günün sonunda ertesi güne yapacağı ayakkabıyı çok yorulduğu için yetiştirememiş ancak ayakkabının modelini hazırladıktan sonra ertesi gün herkesten ve herşeyden önce kalkıp bu ayakkabıyı bitiririm demiş kendi kendine ve  derin bir uyku çekmek için yatağına doğru gitmiş. Yatmadan önce tüm iyi niyetiyle herkes için mutluluk, sağlık, huzur dilemiş ve mışıl mışıl uyumuş.

17 Haziran 2014 Salı

Hayat Kurtaran Şarkılar Vol:333

Arkadaş senin 30'undan sonra neyine yılların alışkanlığını değiştirmek!!! Ahahaaa işte böyle sudan çıkmış balık gibi, Amerika'yı keşfeden KrisToF gibi, yüzme bilmeyip ayağım bi deniz görsün diyerek kayıktan denize atlayan meraklı kişilik gibi, öğrendiği yol güzergahı dışında başka bir yolda araba kullanamayan arkadaş gibi,  şaşkın ve şebeleğim nedeni ise mutfak harçlıklarımla biriktirip aldığımız MAC bilgisayar, Alican'ı burada duyar gibiyim ne mutfak harçlığımış bitmedi gitti, bilgisayar aldı, işi için deriler aldı top top!!!
Yılların alışkanları değişmiyor, elim gidiyor bir yerlere hoop onca uğraş boşa....
Yaşlandım galiba esneklik, kıvraklı minimumdan bile az seviyede ve aklıma şu şarkı geliyor.



Mrs. TikiTaka©