31 Ağustos 2013 Cumartesi

#çocukistismarınahayır

Bu yayınım, üyesi olduğum "İnternetanneleri" web sayfasından kopyalanarak yayınlanmaktadır.

Konuyla ilgili söylenecek birçok şey var ancak ülkemizde ne yazık ki bu ve benzeri konular tabu olarak kalmaya devam ediyor. Konuşulmadıkça, yazılmadıkça, paylaşılmadıkça da bu şekilde devam edeceğinden korkuyorum.

Seminere gidemeseniz bile aşağıdaki bilgilere göz atmanızı rica ederim.


*****************************








Tüm dünyanın ve Türkiye’nin çok önemli sorunlarından biri; ”çocuk istismarı ve çocuklara karşı cinsel taciz“ .

Türkiye’de son on yılda rapor edilen çocuk istismarı sayısı 250 binin üstünde. Ve yetmiyormuş gibi, dünya suç sıralamasında da ülkemiz 3. sırada. En son verilere göre; sadece 2012 yılında Türkiye genelinde çocuklara karşı cinsel istismar için rapor edilen vak’a sayısı yaklaşık 19.000. 5–10 yaş arası çocukların yüzde 55′i , 10-15 yaş arası çocukların yüzde 40′ı aile içi istismara maruz kalıyor. Toplum baskısı, aile tepkisi gibi kavramlar yüzünden kayıt dışı olan gerçek sayının ne olduğu ise hiç bilinmiyor.

Ayrıca böyle bir suça, küçücük bedenlerin tüm yaşamını etkileyecek böyle ağır bir travmaya biçilen ceza oranları kamu vicdanını tatmin etmiyor. Böyle bir haksızlığın çocuklarımız üzerindeki etkisini hiç bir yasal / toplumsal kınama gidermiyor.

Uzmanlar, “Çocuğunuzun istismara uğradığını anlayabilmek için, davranışlarına dikkat etmelisiniz. Aslında her çocuk yaşadıklarının sinyallerini farklı şekillerde verir. Uyku, altını ıslatma, yabancılaşma, korku, agresif ve tanımlanamaz ani değişimler, ürkmeler ve daha pek çok şekilde…” diyor. Anne babanın dikkati, bilinçlenmesi çocuklarımız için bir kere daha önem kazanıyor. Ülkemizde ve dünyada ciddi bir toplumsal sorun olan çocuk istismarında, koruyucu ve önleyici çabaları en az yasal uygulamalar kadar önemli buluyor, başlangıç noktası olarak aile bilinçlenmesini seçiyoruz.

◦Cinselliği çocuklarımıza kaç yaşında ve nasıl anlatmaya başlıyoruz?
◦Sahip olduğumuz bilgiler ve donanımdan emin miyiz?
◦Cinsel istismar nedir ve nasıl farkederiz?
◦Farkedildiğinde neler yapılmalı?
◦Toplumda karşılaştığımız örnekler nasıl sonuçlanıyor?
◦Kanunlar ne diyor? Hukuki süreç nasıl işliyor?
İşte tüm bu soruların cevabı ve önce aile sonra toplum sağlığımızın devamı için bir araya geliyor ve sizi 8 Eylül 2013 Pazar günü Fikirdenk.com organizasyonuyla ücretsiz bir bilinçlendirme seminerine davet ediyoruz. İçinde yaşadığımız topluma ve gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesine bir katkımız olsun diye düzenlediğimiz bu semineri tamamen gönüllü bir uzman ekiple gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Anne babalara ve çocuklara özel ilk alışveriş kulübü olan unnadó′nun sponsorluğunda düzenlenen bu seminere katılım ücretsiz olacak ve kısıtlı kontenjan için kayıt yapılacaktır.

Uzman Psikolog Pınar Mermer, Avukat Seray Uysal ve Avukat Ebru Arayan bilmek istediğimiz her konuda bizi aydınlatmak için seminerde konuşmacı olarak yer alacak.

Seminere gelemeyen ancak katılmak isteyenler için İnternet Anneleri olarak online katılım desteği vereceğiz.

Katılmak isteyenlerin iletisim@fikirdenk.com adresine isim-soyad ve cep telefonu bilgisini içeren bir e-posta göndermesini rica ediyoruz. Seminere katılımınızın nasıl olacağını (toplantıya gelerek ya da online olarak) belirtmeniz büyük önem taşıyor . Verdiğiniz bilgilere göre kontenjan dahilinde size geri dönüş yaparak iletişim kuracağız .

Katılan herkesin desteğini toplumsal ve bireysel bilincin arttırılması yönünde atılacak önemli bir adım olarak görüyoruz. Sosyal medyada #çocukistismarınahayır etiketiyle duyurularımızı ve bundan sonraki paylaşımlarımızı takip edebilirsiniz. Gönüllü sosyal girişimlerden biri olan bu organizasyona, paylaşımınız ve katılımınızla destek vermenizi arzu ediyoruz.

Seminer günü görüşmek üzere !

Program akışı :

◦10.00 – 11.30 Uzm. Psk. Pınar Mermer sunumu
◦11.30 – 11.45 Kahve molası
◦11.45 - 12.15 Avukat Serya Uysal & Avukat Ebru Arayan sunumu
◦12.15 – 13.00 Soru- cevap bölümü
Katılım için her türlü detay ve kayıt : iletisim@fikirdenk.com



20 Ağustos 2013 Salı

Uçuyoruz, Uçuyorlar

 Havaalanına sessiz sedasız gelmiştik ancak aklımızda acabalı sorular yer alıyordu. Arya’nın ilk uçuş deneyimleri çok ufakken olduğu için herhangi bir sıkıntı yaşamamıştık , her ne kadar Türkiye- Kanada uçuşumuz uzun olsa da (toplam 16 saat) Aryatorik memeyi aldıktan sonra hiçbir şeyi dert etmemişti.
 Ama Montreal uçuşumuzda durum farklı, benim balık kızım artık emekliyor ve bulduğu her yerde ayakta durmak istiyor. Ayrıca dikkati en ufak bir çıt sesiyle dağıldığı için öyle ‘tak göğsüne bebeği, herkes rahat etsin’ durumları maalesef olamıyor.
 İşte nasıl olacak sorusu akıllardayken, Arya ve Max bilet kontrolünde annelerinin kucaklarında birbirleriyle tanıştılar.

6 Ağustos 2013 Salı

Anne Sütü



  Her annenin sütü bebeğine yeter demişti telefondaki çocuk doktoru Canan hanım, o zamanı hatırlıyorum da Aryatorik`le ilk uçak maceramızı yaşayıp İzmir`e gitmiştik. Yolculuk çok güzel geçmişti, sakin, huzurlu... Ama eve geldiğimizde 2 aylık bıdık ağlamaya bir başlamış kimseler de susturamamıştı.
İşte o zaman komşu teyzeler,ablalar,anneanne,babaanne derken herkes gelip gidip bence bir anneye sorulabilecek en zor sorulardan birini sormuşlardı "acaba sütün yetmiyor mu???".
Mrs. TikiTaka©