20 Ağustos 2013 Salı

Uçuyoruz, Uçuyorlar

 Havaalanına sessiz sedasız gelmiştik ancak aklımızda acabalı sorular yer alıyordu. Arya’nın ilk uçuş deneyimleri çok ufakken olduğu için herhangi bir sıkıntı yaşamamıştık , her ne kadar Türkiye- Kanada uçuşumuz uzun olsa da (toplam 16 saat) Aryatorik memeyi aldıktan sonra hiçbir şeyi dert etmemişti.
 Ama Montreal uçuşumuzda durum farklı, benim balık kızım artık emekliyor ve bulduğu her yerde ayakta durmak istiyor. Ayrıca dikkati en ufak bir çıt sesiyle dağıldığı için öyle ‘tak göğsüne bebeği, herkes rahat etsin’ durumları maalesef olamıyor.
 İşte nasıl olacak sorusu akıllardayken, Arya ve Max bilet kontrolünde annelerinin kucaklarında birbirleriyle tanıştılar.
Arya’nın uykusu gelmeye başladığı için huysuzlanmaya başlamıştı ancak kendi gibi minik bir arkadaşı gözden kaçırması mümkün değildi. Max kızıl saçları, boynunda dişlerinin kaşımasına yardımcı olması için kehribar kolyesiyle Arya’ya el sallıyordu. Arya’da el sallama çalışmalarında olduğu için kendince Max’a cevap verdi, iki küçük hanım selamlaştıktan sonra annelerinin kucaklarında uçağa girdiler ve şans eseri ikisi yan sıralarda birlikte oturdular – uçakta o kadar çok bebek vardı ki, çocuksuz yolculuk etmek normal dışıymış gibi duruyordu.




 Arya’cık yeni bir ortama girmenin heyecanıyla başladı, babababa bu , eyyyyyyy diyerek anlatmaya ama uyku arada bir göz kırpıyordu Arya’ya” hadi canım gel yatalım” diyordu da Aryacık yok olmaz daha yeni geldik bakmam gereken yeni şeyler var diyerek inatlaşıyordu.
 Uçuştan önce hostesler bir bir çocuklu anneleri dolaşarak kalkış ve inişlerde bebişleri ne şekilde tutmaları gerektiğini anlattı ( yüzü anneye dönük ve dik şekilde bir omuzunuza yaslamanızı öneriyorlar) ancak bizim o şekilde durmamız mümkün olmadı maalesef, bu sebepten emzirme pozisyonu aldık .
 Emzirme pozisyonundan sonra Aryatorik sakinleşmeye başladı ve yavaş yavaş gözlerini kapadı. Ben de etrafa bakınmaya başladım, bir de ne göreyim, Max annesinin beline bacaklarını sarmış, kafasını da omuzuna koymuş, ağzında emziği uyumaya çalışıyor, biz böyle bir sakinliğe alışık olmadığımız için hemen Alican’a bebeği ve annenin uyutma şeklini gösterdim. Anne Max’ın sırtına tam üç kere vurdu, 1. pıt; kafayı birazda anneye doğru gömme, 2.pıt; gözleri yarı kapama , 3.pıt; gözleri komple kapama. Bu sahneyi görünce anneyi kolundan tuttum anlat nasıl yaptın diyesim gelmedi değil ama iç geçirip , filmimizi izlemeye başladık.
 1 saat 15 dk sonra iki bebek de uyandılar Aryacım hemen başladı hareket etmeye. Önce bir babasının kucağına gitti yok olmadı hadi altını değiştirelim dedik , kalktık altını değiştirdik sonra yerimize geçmeden babasının kucağında uçağı boydan boya gezdi, gördüğü diğer bebeklere ilgi gösterdi ve en sonunda yerine geçip karnını doyurdu,sonra mı? Arya’yı ayağımızın dibine koymak zorunda kaldık çünkü yere inip emeklemek istedi.
 Peki bu arada Max ne yaptı? Önce karnını doyurdu sonra telefonunda oyun oynayan annesini izledi. Bir de annesi bir iki kere Max’in kollarını ve bacaklarını esnetti.
 4 saatin sonunda bizim kızın tekrar uykusu gelmeye başlamıştı ki, uçağın sallanmasından dolayı huysuzlanması başladı.Ne benim kucağımda durmak istiyor, ne Alican dikkatini dağıtabiliyordu. Yanımıza aldığımız 3-5 oyuncakla ilgisini çekmek istedik olmadı, emzireyim dedim olmadı, bir ara Max’a dokunmak istedi ancak  Max annesinin omuzuna kafasını dayamış uyumaya çalışıyordu. Bizim Aryatorik beeeebaaaaaaa diyerek elini ona uzattıkça dikkatini dağıtıyordu. Max’in annesi çok anlayışlıydı ve Arya’yı sakinleştirmeye çalışırken bir de bakmışız uçağımız inmiş. Zaten Arya’nın da indikten sonra herhangi bir sıkıntısı kalmadı.
 Bavullarımızı beklerken Alican’la iki bebeğin ne kadar farklı olduğundan bahsettik, evet tüm bebekler farklı, ya aileleri, onlar da tamamen farklı... Biz kocaman bir sırt çantası almışız yanımıza sadece Arya’nın uçaktaki ihtiyaçlarını karşılayalım diye peki kaçını kullandık??? Sadece muhallebisini yedi ve altını değiştirdik. Ya Max annesi, ufacıcık bir çanta, içine bebek bezinin bile sığmış olması şaşırtıcı olacak kadar küçüktü.
 Birçok nedenden dolayı yabancı ailelerle anne babalık tarzlarımız farklılık gösteriyor, kültürel farklar , iklim, örf ve adetler gibi konulardaki çeşitlilik bizleri çocuk yetiştirmede farklı yöntemlere itiyor.
 Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Durgel Jagtap, Hollanda’da 4.5 yıllık bir araştırma yaparak Avrupalı annelerle Türk annelerin çocuk yetiştirme alışkanlıklarıyla ilgili yüksek lisans tezi hazırlamış.
 Aşağıda sıralanan özellikler örnek adaylar üzerinden genelleme yapılarak ortaya çıkmış bilgiler olduğu için siz bu özelliklere sahip olmayabilirsiniz,
 Alican ile birlikte maddelerin üzerinden geçtik ve kendimizi puanladık, sonuç tabii ki de yapılan genellemeye yakınlık oldu. Ancak yurtdışında tek başımıza yaşamının getirmiş olduğu görerek uygulamaya biz de kendimizi zaman zaman kaptırıyoruz. Doğru veya yanlış diye düşünmek çocuk yetiştirme konusunda pek uygun olmasa da aşağıda özellikle uygulanmasını doğru bulmadığım yöntemlerin yanlarına yıldız koydum.

Türk anneler

- İtaatkâr ve gelenekçi bireyler yetiştiriyor.
- Çocuklarının saygın bir iş sahibi olmasını istiyor.
- Çocuğunun gözünün önünde olmasını istiyor.
- Çocukları ağlamaya başladığında fikrini değiştiriyor.
- Ceza yöntemini kullanıyor.*
- Hava kötü olduğunda çocuğunu dışarı çıkarmıyor.* (ben burada kendimi oldukça eğittiğimi düşünüyorum ancak , kış yaklaşıyor bakalım neler olacak:) )
- Yeme, içme ve uyku saatlerini esnetiyor.*
- Çocuklarına kitap okuma alışkanlıkları zayıf*.
- Koruma hissi aşırı. *

Avrupalı anneler

- Özgür bireyler yetiştiriyor.
- Meslek seçimine karışmıyor.
- Çocuklarının kendi başına odasında yalnız vakit geçirmeleri gerektiğini düşünüyor.
- Çocukları bir şeyi ısrarla isteyince ‘hayır’ diyorsa bir daha fikrini değiştirmiyor.
- Cezaya çok az başvuruyor.
- Her gün yürüyüşe çıkarıyor.
- Yeme, içme ve uyku saatlerinde titiz davranıyor.
- Çocuğuna düzenli olarak her gün kitap okuyor.
- Rahat davranıyor.



Umarım sıralanan özellikler her annenin kendi öz eleştirisini yapabilmesi konusunda yardımcı olur.

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Mrs. TikiTaka©