Yaz buralarda kısa oluyor malum. Biz de bu kısa süreye biraz daha ekleme yapalım dedik ve Türkiye tatilimizi Eylül ortasına getirip yazın son demlerini memlekette geçirdik:)
3 hafta gibi uzun, Alican ve benim senelerdir yapmadığımız, mevcut rutinlerimizden birazcık sıyrıldığımız, Arya'nin maceralarıyla dolu, bol bol sevdiklerimizi gördüğümüz ,yaşadığımız her ilginç olayda bana gene yazacak konu çıktı dediğim,hareketli,güzel bir tatil oldu.
Ancak gel gör ki tatilin sonlarına doğru, "insanin kendi evi gibisi yok","evim evim güzel evim " nidaları, bizim gibi evcimen bir çift için geç de olsa duyulmaya başladı, evimiz burnumuzda tüttü desem yeridir.
Peki neler var anlatacak... Neler yok ki, aylar sonra aile buyuklerinin ve Arya'nın karşılasması,Arya'nın jetlag la baş etme çalışmaları, Arya'nin denize girişi, yürümesi, 3 dişli olarak geldiği tatilden 5 dişle dönmesi ve bence en önemlisi Türkiye'de anne baba olmak üzerine maceralar var, işiniz gerçekten çok zor arkadaşlar....
Ama önce evim evim güzel evimin bir tadını çikarayim çünkü haftaya yoğun bir programın içerisine giriyoruz Arya kreşli, ben okullu oluyorum, anlayacağınız maceralar Arya hanımkızım sayesinde bitmiyor. Bakalım neler gelecek başımıza... Neyse ki havalar hala çok güzel gidiyor, tatlı bir sonbahar yaşıyoruz burada. Her yer sarı ve tonları, her yerin bembeyaz olmasına çok az kalmışken güzel bir motivasyon oluyor bize.
Şimdilik bu kadar, bir sonra ki yazıları elimden geldiğince çabuk yazmaya çalışacağım.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder