7 Mayıs 2014 Çarşamba

Yeni Dünya: Ek Gıda ve Çocuklarda Yemek Yeme Alışkanlığı

Hamileyken insan doğacak bebeğini nasıl yetiştireceğini, neleri yapıp neleri yapamayacağını pek çok kez düşünür. bu birazcık istemsiz birazcık ileriye dönük olarak sınırlarınızı belirlemek içindir. Pek çok şey için bunu yapacağım, şunu yapmayacağım diye kararlar alır, büyük sözler söyler acemi anne.
Mesela; "asla ayağımda bebeğimi sallamayacağım", "asla bebeğime emzik vermeyeceğim", "asla çocuğuma televizyon izletmeyeceğim", listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz çünkü daha küçük yavrunuzla tanışmamışsınızdır. Bebeğinizin istekleri hakkında en ufak bir fikriniz yoktur. Nereden bileceksiniz ki  bebeğinizin ayakta sallanmaktan zevk alacağını :) ya da sizin ağlayan bebeğinize emzik teklif edeceğinizi :).  Evdeki hesap çarşıya uymayınca söylediğin herşeyi yalayıp yutmakta  sanata dönüşür. İşte geçen gün aklıma bu sanat dalında nerelerdeyim sorusu geldi aklıma.

1) Ayakta sallamam dedim ama saatlerce kucakta durup ağlayan ve sakinleşmeyen minnak kızımı  acaba ayakta sallanmak mı istiyor, derdi ne ki bu çocuğun diyerek ayağımda sallamayı denedim . Neyse ki istemiyormuş.
2)Emzik konusunda daha 15 günlük ya da bir aylıktı yelkenleri suya indirdim nolur emsin diye gözünün içine baktım. Ama onuda tercih etmiyormuş :)

Emzik ve ayakta sallama benim asla dediğim ama sonra acaba çözüm olur mu diye düşünüp kızıma teklif ettiklerim. Üçüncü bir "asla yapmam" maddesi var ki hala istikrarlı olarak uyguladığım tek madde. Hatta hayatımızın en katı ikinci kuralı ( birinci koltuk oto koltuğu) diyebiliriz.




"Çocuğumun yemek yemesi için asla peşinde dolaşmam"  evet bunu Aryatorik ek  gıdaya başladığı günden beri itinayla uyguluyoruz.  Arya atıştırmalık olarak yediği meyve ve çerez türleri haricinde tüm yemeklerini mama sandelyesinde yiyor. Eğer dışarıda yemek yiyorsak gene mama sandelyesini kullanıyor. Mama sandelyesini olmadığı ortamlarda bebek arabasına oturup yemeğini yiyor.

Bu kuralı koymamızın nedeni çocukluk hatıram. Benden küçük çocukları hatırlıyorum. Anneler çılgına dönmüş şekilde ellerinde mama tabağı ile çocuklarının önü, arkası demeden peşi sıra koşarlar. Çocuk etrafında dolanan annesineden ve yemek yemelisin baskısından bunalır, ortam daha karışık bir hal alır. 

Aslında  şimdi düşününce böyle bir karenin yaşanmaması için çözüm sadece mama sandelyesi değil sanırım . Çözüm yemek konusunda tutarlı olabilmek ve kendi beklentinizle çocuğunuzun beklentilerini doğru birleştirmekte gizli. Biliyorum birçok anne yemek yemeğen çocuğu ile vicdanı arasında çoğu zaman mekik dokuyor. Ancak yemek vakti yemek yemeğen çocuğun neden yemek yemediğine gerçekten bakacak olursanız. Uzayan yemek saatleri akabinde yeni öğünün gelmesi, tam aç olmayan çocuğa yeni yemeğin teklif edilmesi ve tabii ki bir türlü çocuğu dünyaları yese bile memnun olmayan anne iç sesi ( ha ha ha böyle diyorum ama ben de zaman zaman tatmin olmuyorum, bence bu hepimize kodlanmış birşey!!!). Ama sonra kendime soruyorum kilosu, gelişimi yerinde olan kızım gerçekten kendisi için yeteri kadar yemiyor mu diye. Cevabı aslında sorunun içinde verdim. Gerçekten kendisi için yeteri kadar yiyor ve bunu benden, babasından çok daha iyi biliyor.

Biz Aryatorik'i ek  gıdaya geçişle birlikte yemek yeme zamanlarının hepsinde mama sandalyesine oturtup, önüne tabağını, kaşığını koyduk, hiç televizyonu  ya da tabletten oyun açmadık(yemek yemeği ve başka bir aktiviteyi birarada düşünmesin diye). Bazı günler bana göre çok az yedi ancak doydum dediği zaman(kafasını çevirmek,tabağı ittirmek,öğrettiğimiz işaret dilini kullanmak suretiyle)  tabağını önünden aldık, onunla hiçbir zaman yemek için mücadeleye girmedik. 

Bu yaptığımız ufak şeyin karşılığında kızım 8 aylıkken kendi kendine yemek yiyen, pancardan patlıcana hiç yemek ayırmayan, açıktığı zamanı ve doyduğu zamanı bilen,yemeğini masasında yiyen ufak bir kız çocuğu oldu çıktı.

Bu konuda mutlaka şansımızın yaver gittiği yerler var ancak büyük işin bana ve sevgilime ait olduğunu düşünüyorum. Bana ait çünkü yemiyorsa yemesin, eliyle yemek istiyorsa eliyle yesin, yemeği tanımak isterken kafasından aşağa yemeği dökmek isterse döksün demek tüm ev işlerini kendi yapan, bebeğine tek başına bakan hem anne,sevgili, öğrenci  için çok ama çok zor(birazcık kendim kendimi poh pohlayayım:) ).
Sevgilime ait çünkü başta yemek yemeği öğretmenin daha temiz yolları olmalı dese bile benim yöntemime saygı gösterip benim olmadığım zamanlarda bile uygulamamızdan şaşmadığı için. 
Aaaa bi de küçük el gırgırımız var ki onun işi bizimkinden bile zordu ne temizlikler yaptı bu zamana kadar:))

Bol gülüşlü günler

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Mrs. TikiTaka©